top of page
  • Yazarın fotoğrafıHale Acun Aydın

Aldığınıza pişman olduğunuz en pahalı şey ne? Sizi minimalist olduğunuza şükrettiren pişmanlıklar

Konuşmalarımda mutlaka kendi geçtiğim yolu anlatıyor hatta irili ufaklı pişmanlıklarımı paylaşıyorum. Tek tek ürün ürün anlatmasam da tabii ki aldığım saçma şeyler de bunun bir parçası. Aslında saçma diyip de ürünleri kötülemeyeyim de benim hayat alışkanlıklarıma hiç uymayan ve kullanmayacağım bariz olan şeyler diyeyim.

Örneğin ürtiker rahatsızlığımdan dolayı sürekli olarak bir takı takmam mümkün değil, buna rağmen “ay saatte bir su içmeyi bile hatırlatıyor” diye aldığım adımsayar buna bir örnek. Ürün çok verimli olabilir ama ben her gün takamadıktan sonra ne kadar iyi olsa ne yazar.


Bundan hareketle size de pişmanlıklarınızı sordum. Hatta en pahalı diyerek de biraz çıtayı yükselttim.


Bakalım sizden neler gelmiş:


- Öncelikle çeyiz için alınan şeyleri söylemek lazım. Orda zaten bir bilgi kirliliği var. Aman lazım olur diye alınan şeylerin ucu kolayca kaçıyor. Sonra da eve geçip eşyalar nerdeyse eskirken ödenen krediler yanlara kar kalıyor.


- Yine çeyiz için ya da yeni eve çıkıldığında özellikle de bekar evlerinde bazı eşyalar oluyor ki görünüşü çok sempatik ama “hadi doğruyu söyle bunu kaç kere kullandın” diye sorulduğunda aslında pek de kullanılmadıkları itiraf edilen. Mesela pamuk şeker makinası bunlardan biri.


- Bazı eşyalar ise temizlenmesi çok zor olduğu için kim uğraşacak şimdi onunla denerek kullanılmıyor. Bu kategoride en çok yazılan ürün meyve sıkacağı oldu. Pek de haksız sayılmazlar sanırım.


- Yürüyüş bantları ve gidilmeyen spor salonu üyelikleri… Bunlar en eski örnekler olarak başı çekse de daha ufak versiyon olarak bir kere spora gidince sanki tüm eşyaları hemen almazsak sporumuz sayılmazmış gibi alınan spor araç gereçleri var. Bir göster oysa kendini, kanıtla o ilgini. Bisiklete mi heves ettin, önce bir iki kirala, arkadaşından ödünç al. Emin ol kullanacağına. Sonra alıp da bir kenarda çürütme.


- Tabii sadece spor eşyaları değil bir heves alınıp kenara koyulan. Bir de hayalimizdeki bizi yansıtan ama asla konfor alanımızdan çıkıp da giymediğimiz kıyafetler ve ayakkabılar var. Mesela bayılarak ve giydiğinizde sizi ne kadar havalı göstereceğine inandığınız bir topuklu ayakkabı.


- Kıyafetlerde her zaman tarzımız dışına çıkmıyoruz tabii, tam da bize uygun bir şeyi buluyoruz ya da bulduğumuzu sanıyoruz, belki denemiyoruz belki denesek de görmezden geliyor. Sonra da sıktığı için, kastığı için ya da bol gelip pot yaptığı için yine giyemeyip pişmanlıklar listesine ekliyoruz.


- Eve alınan bazı mobilyalar, yine güzelliğine vurulup alınmış ama ya büyüklüğünden, hantallığından ya da kullanımı pratik olmadığından hem yer kaplıyor hem de her baktığınızda size pişmanlık hissettiriyor.


- Gelen beklemediğim cevaplardan biri de değerli eşyalar oldu, zaten takacak yerim yok ya da ya kaybedersem korkusuyla mücevher aldığına ya da kendisine alındığına pişman olduğunu yazanlar olmuş.


- Evde varken ikinci televizyonu alanlar ya da aldığı eşyanın sonradan sağlığına zararlı olduğunu düşünüp kullanmayanlar da pişmanlar listesinde. Aldığımız teknolojik aletlerde özellikle iki kere düşünmek gerekiyor bence hele de bu kadar pahalılandıkları bir dönemde.

- Bize mucizevi bir etkisi olacağını düşündüğümüz ya da “artık söz bunu düzenli olarak kullanacağım diyip iki kullanımdan sonra kenara attığımız kozmetik ürünleri de saymazsak olmaz tabii


- Bazı paralı uygulamalar da bu listede yerini aldı. Belki aylık abonelik olarak fiyatları çok yüksek olmasa da yıllık toplama bakıldığında (hele de kullanmadığınız düşünülürse) gereksiz bir masraf kalemi oluyorlar.


Evet sizden Instagram gönderime gelen yorumların derlemesi böyleydi. Eklemek istedikleriniz varsa lütfen bu yazının yorumlarına ekleyin. Hatta kendi pişmanlığınızı bu yazının linki ile kendi sosyal medya hesaplarında da paylasabilirsiniz.

839 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page