Bir ayda evden en fazla kaç parça eşya çıkarabilirsin? Bu ay biz 500’ü bulduk.
Ekim ayı boyunca instagramda takipçilerimle Orjinali The Minimalists’in minsgame’ine dayanan #turkisiminsgameekim i oynadık. Sadeleşmeye başlamak isteyenler ama bunu bir motivasyonla yapabilenler için bir araç bu. Orijinalinde kendinize bir oyun arkadaşı bularak başlıyorsunuz ayın başında her gün ayın kaçı ise o kadar eşya azaltmaya. 1-2-3-4 derken eğer şubat ayında değilseniz ay sonunda 465 tane eşyaya ulaşıyorsunuz, 31 gün süren aylarda ise bu sayı 495 oluyor yani nerdeyse 500.
Biz bunu yaparken kendimize bir eş bulmadık, tek hedefimiz her gün düzenli olarak ilerlemek oldu. Bence bu oyunun en güzel yanı ilk kolay günler geçip de şöyle ay ortasına varınca aslında asıl doğrusu 20li günlerde ortalıktaki çok bariz şeyler azaldıktan sonra kalanlara sorgular gözle bakmak. Oyuna sadık iseniz o sayıyı tutturmak adına bazen bir eşyayı Birkaç kez elinize alıp muhasebesini yapmak. Ve tabii ay bitip de eşyalarla vedalaştıktan sonra bir bilinç kazanarak bundan sonra “hobi” niyetine alışveriş yapmamaya niyet etmek. Bir de şu var tabii bir oturuşta bu kadar eşyayı isteseniz de elden çıkaramazsınız. Birincisi zaman yetmez; bir yerden sonra yorulur ve sadece maksat karar vermek olsun diye eler sonradan pişman olur ya da hiç elemezsiniz yine aynı eşyalarla kalırsınız. Ve bir iki günde tüm bu eşyayı toparlarsanız ne nereye gidecek onu da ayarlayamaz sadece her şeyi torbalarsınız. Halbuki bunu gün gün yapınca elinizdeki şey bir çöp mü, bağışlanacak ya da satılacak bir kıyafet ya da eşya mı, tanıdığınız birinin işine yarar mı ya da bu eşya başka bir şekilde iş görür mü gibi soruları da sorabilirsiniz. Bu arada bana en çok gelen sorular neleri bir sayacagımızdı: ) Mesela çorap çiftleri tek mi sayılmalı iki mi ya da bir fırca seti 1 mi sayılmalı fırca sayısı kadar mı gibi. Hepsine aynı cevabı verdim: Nasıl saymak isterseniz. Çünkü bu bir oyun olsa da sonunda sadece sadeleşmek için bir araç. Siz nasıl rahat hissetmek isterseniz öyle. Zaten o yüzden gün gün giden de oldu. Haftasonları eve kapanıp 4-5 günün eşyasını bir kerede toparlayan da. Bu oyunu ilk oynadığımızda “evden eşya atmak” kısmına çok takılan olmustu. Ben de zaten atmak lafından ozellikle kaçınıyorum. Amacımız evde işlevsiz duran, yer kaplayan ama bir türlü elimizin de varıp bir harekete geçemediğimiz eşyaları elden geçirip doğru kararları vermek. Çöpçülük oynamıyoruz. Sırf oyun olsun diye çöp çıkarmıyoruz. Zaten evinizde her şey tam kararında ise zaten bu oyuna ihtiyacınız da yok demektir. Bunu da bir not olarak araya eklemek istedim. Nisan ayında ben gün gün paylaşmıştım. Bununla ilgili de Dünyadan farklı challenge’ları anlattığım videoda kısaca konuşmuştum. Şimdi o kadar gün gün anlatmayacağım ama şu anektodu söylemeden geçmek olmaz. Ay biterken kaçınılmaz son olarak kitaplara geldiğimde bundan yıllar önce bir Viyana gezisinde dolaştığım müzenin hediye dükkanından aldığım katlanır vazoyu bulmuştum. Vazoyu o zaman o kadar özenerek almıştım ki , daha evli filan da değildim, kendi evim olunca kullanırım diyip kabıyla kitaplarımın arasına kaldırmıştım. Kaldırış o kaldırış; taşınma vs hiç fark etmemişim bile kaç yıl. Sonra bulur bulmaz içini suyla doldurup şansa evde olan bir çiçeği ona koymuştum. Kimisi çatal bıçak takımlarına kıyamaz ben de vazoma kıyamamısım.. Bu oyun sürerken her gün DM’den ya da hikayelerde etiketlenerek bir sürü fotoğraf geldi. Her gün farklı bir kişiyi paylaşmaya çalıştım.Elden çıkardıklarını güzel bir şekilde dizenleri görünce bir takipçim: “evlerde neler varmış inanamıyorum” dedi. Ben de bunun üzerine oyuna katılanlara evden çıkardıkları en ilginç, aldıklarına bile şaşırdıkları şey neydi diye sorduğumda gelen cevaplar da beni çok güldürdü. - çeyiz sevdasıyla alınan pembe sunum tabakları - asla tarzları olmayan kıyafetler - evlerine ya da kendi dekorasyon zevklerine uymayan ama o sırada dükkanda sempatik göründüğü için aldıkları değişik biblolar, askılıklar… -doğru dürüst makyaj yapmazken alınan fırça setleri. Aklıma ilk gelenler arasında. Bir de genel olarak ilk nerden sadeleşmeye başladıklarını sorduğumda genel cevap önce kıyafetler ve sonrasında da mutfak oldu. Oyuna katılanlar paylaşım yaptıkça çevreleri de katıldı, son günlerden katılıp yakalayanlar olduğu kadar bence en güzel sonuclardan biri de özellikle kimseye bir şey demedikleri halde evdeki diğer kişileri etkileyenler oldu. Ben de yaptığımda iki günü eşimin kıyafetlerinden yapmıştım mesela.
Kapanısı yaparken bu oyuna katılan Özlem Saraç Özcan’ın sözlerini alıntılamak istiyorum. Özlem Hanım demiş ki: Bu temizlik sahip olduklarıma bambaşka bir açıdan bakmamı sağladı. Bir kere düşündüğümden çok daha fazlasına sahip olduğumu gördüm. Hiçbir şeye ama hiçbir şeye ihtiyacım yokmuş. Bir bolluk bereket hali geldi hayatıma. Bazı şeylerden vazgeçmek, vazgeçemek, hizmet etmeyene ısrarla tutunmak, bir boşluğu doldurmak gibi nice duygusal anlarda da yakaladım kendimi. Ne çok görünmez zincirimiz, taşıyacağımızdan fazla yükümüz olduğunu fark ettim. Açılan boşluklarla bana yer açıldı. Bir yerden başlayan temizlik dalga dalga hayatıma yayıldı. Şimdi hayatım sadece sevdiklerim ve beni mutlu eden parçalarla dolu. Bana daha fazla alan, daha özgürlük, daha çok ışık. Nereye baksam iyilik güzellik
Siz bu oyuna ne zaman katılacaksınız?
Yukarda bahsettiğim video: