top of page
  • Yazarın fotoğrafıHale Acun Aydın

Dizilerle Felsefe - Basit çözümler yanı başımızda

‘Çıkarken ütüye baktın mı?’

Instagram'ın dizi sevdalısı @zeynepg13 bugün bizi yine Yeditepe İstanbul'a götürüyor.



Yeditepe İstanbul’daki Önem’i bilirsiniz. İlk eşini evliliğinin daha ilk ayında kaybetmiş, hayatını takıntıları ve korkuları ile kendisine zehrederek yaşayan biridir, ne yapsa derman bulamaz. Aslında belki de bulmak istemez.


Sonra Doğan’la tanışır ve kendisini bile şaşırtacak kadar ister iyileşmeyi. Doğan’la olan buluşmalarından birinin öncesinde yine ‘Suyu kapattım mı, ütüyü fişten çektim mi?’ sorularıyla evden çıkamamaya ve kendini sabote etmeye başlar ama sonra, tam da o sırada o fişten çekip çekmediğine bir türlü emin olamadığı ütüyü yanına almaya karar verir. Fişte değil işte, çantada öylece duruyor; sen sağ, ben selamet.


Bazen bu kadar net ve kesindir çözümler de bir türlü yanaşmayız. ‘Yapamam’ sanırız ama aslında yapmak istemeyiz, korkularımıza türlü çeşitli kılıflar buluruz. Sahip olduklarımızın bizi yönetmesine, onların bize sahip olmasına izin veririz, bunun değişeceğine bir türlü inanmayız. Çözüm hemen yanı başımızda olabilir aslında.


Önem o ütünün fişte kalıp kalmadığını dert edinerek geçirdi yıllarını, bir o kadar yıl daha geçirebilir, ne de çok sevdiği Doğan’ı da kaybedebilirdi bu şekilde. Yapmadı. Bu sefer kendisine zarar vermeyi değil, kendisine rağmen mutlu olmayı seçti. İlk başta zorlansa da bir kere ikna olunca gerisi geldi.


Bir derin nefes almaktan, daha mutlu olmak için biraz hafiflemekten, ‘en çok şeye sahip olunca’ değil de ‘kendimize kadar, kendimize göre’ neyse onu bulunca tamamlanacağımızı düşünmekten korkmayalım dilerim.


Hafif günler olsun.

440 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page