Konuk Yazar serisine bugün daha önce eski blogpost sitemde paylaştığım bir yazı ile devam ediyoruz. Şimdilerde hesabını kapatarak birçok takipçisini üzen @tasarrufdeneyleri Sedef konuğumuz. Instagram'da sadelik ve sıfır atıkla ilgili çok güzel paylaşımlar yapıyordu. Arada yaptığı canlı yayınlarla ve düzenli paylaştığı postlarla bire bir kendi hayatından örnekler veren Sedef'in asıl uzmanlık alanı ise tasarruf. Peki neden birdenbire hayatına tasarrufu bu kadar temel bir şekilde yerleştirmiş, her harcamasını enden böyle tek tek kontrol ediyor hiç merak ettiniz mi?
O zaman gelin neden tasarruf yapmaya başladığını ve bu yolda hangi adımları attığını ondan öğrenelim:
Herkese merhaba!
Ben Instagram’da ‘Tasarruf Deneyleri’ olarak bildiğiniz Sedef. Şuan tam zamanlı mesleğim olan anneliğe ev idaresi de eklendi. 2 yaşında oğlum ve eşim ile İstanbul’da tek kişi çalışan çekirdek ailelerden sadece biriyiz.
Hayatımda yaklaşık 1 yıldır uyguladığım tasarruf yöntemlerini 4 aydır herkese açık şekilde paylaşmaya başladım. İtiraf edeyim bu işe başlama gerekçem 2 yaşındaki oğlumun geleceğiyle ilgili bir birikim planlamak akabinde ev satın almak olsa da, bu iş ile ilgili kadınları motive etme kısmı da hep idealler arasındaydı.
Peki, benim tasarruf yolculuğum ve giderlerimi kaydetme alışkanlığım nasıl başladı?
Yeni evli dönemi bitmesine rağmen çocuksuzluğun avantajlarını kullandığımızı sanıp bilinçsiz tüm kazancımızı tükettiğimiz dönemlerde kredi kartlarıyla tüm limitler bize aitmiş gibi harcama yapıyorduk. Bir gün eşime pantolon satın almak için girdiğimiz mağazada kasiyer kredi kartı limitinin yetersiz olduğunu söyledi. Biz önce gülümseyerek tekrar denemesini rica ettik, baktık gayet ciddi, ödemeyi başka kartla hallederek çıktık ve hızlıca bankayı aradık. Çünkü o yüksek limitin bitmesi için ancak dolandırılmış olabileceğimiz aklımıza gelmişti. Bankacı anormal hareket gözlemlemediğini ve hareketleri kontrol edip sorgulamak için tekrar arayabileceğimizi bildirdi.
Hayatımızda ilk kez o akşam, bankada hareket dökümlerini inceleyip kategori halinde gider tablosu çıkardık. Çıkan sonuç facia! Marketlere ödediğimiz para çalışan 2 kişi değil 12 kişi beslenir gibiydi. Fastfood zincirlerine, sinemaya, alışveriş merkezlerine, giyime, kozmetiğe hatta tıka basa aksesuar dolu eve bile harcayacak şeyler bulduğumuzu gördük.
Sonraki ay bir borç, gelir, gider tablosu oluşturduk. Eski işyerimde işverenimin bir sorun ile karşılaştığında biriken kirli suyu temizlemeye çalışmak yerine önce akan suyu temizlemekten bahsederdi. Evet, o borçlar bizim ama önce önümüzdeki ayı planlamamız gerekiyordu.
Her ne kadar o yıl ve sonrası eskisi kadar problem yaşamasak bile şu dönem kadar bilinçli ve tutumlu olmadık. Bizim altın çağ vaktimiz çocuk 1 yaşındayken gerçekleşti. O büyüyordu ve biz belki de okul çağına kadar maddi avantaj sağlayabildiğimiz en güzel seneleri kazancımızı harcamakla geçiriyorduk. Ve sonra hayatta en iyi yapabildiğim şeyi yapmaya evde devam ettim. Planlama! Ekmekten, beslenmeden, faturalardan, ayakkabıdan her kalemi not ettim. Gereksiz her gideri daha büyük harflerle gördüm. Artık evdeki eşyalar, sağlıksız yiyecekler, kıyafetler, çocuğa alıp sırası gelmeyen tulumlar her şey çok bilinçsiz ve fazla geliyordu.
Ve motivasyon sağlamak için Şubat 2018 bütçesini bir sayfa açıp orada planladım. Yapmak istediğim iş belli. Tasarruf! Ve sağlam acemiyim, elimde kanıtlı veri de yok, benim yaptığım olsa olsa deney olabilirdi. Böylece başladı Tasarruf Deneyleri : )
Şimdi Neler Yapıyorum?
Beslenmemizi, gardırobumuzu, evimizi, hayatımızı sadeleştirmek için her yolu deniyorum. Ve evdeki gitmeden yenisini satın almıyorum. İndirimlere, kırmızı etiketlere kanmıyorum. İşin özeti bilinçli tüketim ile birlikte hem sade yaşamak hem tasarruflu bir hayat sürmek hem de doğaya dost minimum atıkla yaşamak fikirlerini daha iyi benimsiyorum. Galiba anneliğin ve 30 yaşımın yanında bu süre zarfında şanslı olup gözümün doymasını sağlayan şartlarım beni bu hale getirdi…
Her ay harcamalarımızı sabit ve aya özel giderler olarak planlıyorum. Bunu yaparken ortalama harcamalarımın altında kalıp gaza gelmek istiyorum. Annemin bir lafı vardır, ne gelirse o gider. O yüzden limitimi giderse üzülmeyeceğim boyutta belirliyorum. Ama bunu yaparken çok hayali bir rakam da belirlemiyorum ki ay sonu gelmeden bakiyem bitip ‘yok ben beceremiyorum’ diyerek motivasyonum buhar olmasın.
Giderlerimi kuruşu kuruşuna telefonda not ediyorum. Ay sonu geldiğinde dağılımı görmem ve geriye dönüp hatırlamam gereken kalemleri kontrol etmem çok kolay oluyor. Her gün ne harcadığımı ya da harcamadığımı belirten postlar yazıyorum. Hatta bu en sevilen seri galiba. Herkes benimle harcamalarını kontrol ediyor ve harcamasız gün kahramanlarına kupa emojisi gidiyor.
Ay sonunda ise planlanan, gerçekleşen ve yanıldığım kalemlerin değerlendirmesini yapıyorum. Gelecek ay için notlar alıyorum. Bu işi uzun süre yaptığınızda alışkanlık haline geldiğinden asla zaman kaybı ya da çok oyalayan bir yük halinde kalmıyor.
Eğer ay istediğim gibi gitmiyorsa hemen bir deney ekliyorum. O hafta evdeki besinlere göre bir yemek listesi hazırlayarak limitinde hafta bitiriyorum. Deneylerim genelde başarılı oluyor çünkü sayfanın motivasyonu ve plana sadık kalmak etkiliyor süreci.
Haftada bir kez yemek listesi yapıp o liste doğrultusunda bir market alışverişi listesi çıkarıyorum. Harici markete girmek yasak. Adetler bile yazılıyor listede, bu sayede gereksiz alışveriş olmuyor, dolapta kabak bozulmuyor, yemek yapamadım deyip pizza söylemiyoruz.
Bunun yanında aylık deneylerimde genelde faturaları azaltma amacıma hizmet ediyorum. Kettle kullanmadan bir ay, su vanası kısarak bir ay, makinelerin ısılarını değiştirip başka ay yeni keşifler sağlıyorum.
Birikimin altın kuralı gelirinden kalanı biriktirmek değil, birikim planından kalanı harcamak. Ancak böyle bir bakış açısıyla para biriktirilir. Sağlıklı beslenmeye, zorunlu giderlere ve ruhu beslemeye yönelik harcamalar dışında her şeyden vazgeçilebilir. Bilinçli tüketim, sade yaşamak ve atık azaltmak gibi konular çok ortak hikâyelere sahip.
Umarım diğer insanlar abartıya doyarak, pişman olarak ve ders alarak değil bu hikâyelerden etkilenerek bu işe başlar. Sevgili Hale’ye bu güzel blogunda bana yer ayırdığı için teşekkür ederim. Bilinçli yaşam dileklerimle...